Verem/Tüberküloz(TB), Mycobacterium tuberculosis (M. tuberculosis) kompleks grubu basilleri ile oluşan, ölümcül seyredebilen, insanlık tarihinin en eski hastalıklarından biridir. Robert Koch tarafından 24 Mart 1882’de M. tuberculosis basilinin keşfedilmesi ile hastalığın tanı ve tedavisinin önü açılmış, 1940’lı yıllarda tüberküloz basilini öldüren ilk ilaçlar bulunmuş, hastalık ile mücadelede geçmişten günümüze önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. M. tuberculosis basilinin keşfedildiği güne ithafen, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1996 yılında her yılın 24 Mart gününü ‘Dünya Tüberküloz Günü’ olarak belirlemiştir. Bu günde yapılacak etkinliklerle tüberküloz farkındalığının artırılması, hastalığın sağlık çıktıları, sosyal boyutu ve ekonomik açıdan yıkıcı sonuçlarına dikkat çekilmesi, tüberkülozu bitirmek amacıyla yapılan çalışmaların hızlandırılması amaçlanmıştır.
DSÖ, 2024 yılı Dünya Tüberküloz Günü temasını, ‘EVET, TÜBERKÜLOZU BİTİREBİLİRİZ!’ olarak belirlemiştir. Tüberküloz ile mücadelede başarılı olabilmenin ve tüberküloz salgınını tersine çevirmenin; bu alana ayrılan yatırımların artırılması, üst düzey liderlik, DSÖ önerilerinin hızla benimsenmesi ile mümkün olabileceğini vurgulamış ve umut mesajı vermiştir. 2023 yılı Birleşmiş Milletler Üst Düzey toplantısında da bu yılın teması; tüberküloz salgınını bitirme sürecini hızlandırmak için verilen taahhütleri, somut eylemlere dönüştürmek olmuştur.
‘HERKES İÇİN SAĞLIK’ ilkesini benimseyen DSÖ, sağlıkta eşitsizliklerle küresel çapta mücadele etmeyi önermiştir. Yoksulluk, eşitsizlik, yetersiz beslenme, eşlik eden hastalıklar, ayrımcılık, damgalanmanın tüberküloz salgının başlıca nedenleri arasında yer aldığını vurgulamış ve tüberküloz salgınını bitirmek amacıyla doğru zamanda, doğru yerde ve güvenli bir ortamda, doğru hizmetlerin ve desteğin sağlanmasının ancak sektörler arası ortak çalışmakla olabileceğinin önemine değinmiştir.
DSÖ’nün dünya çapındaki Küresel Tüberküloz Programı, TB’nin önlenmesini, kontrolünü, tanı, tedavi ve koruyucu tedavi hizmetlerine ihtiyaç duyan herkesin ulaşmasını sağlamayı, yenilikleri desteklemeyi ve sorunlarla baş etmede yol gösterici olmayı amaçlamaktadır. Sunulan kontrol, önleme, tanı, tedavi hizmetlerini ve bu alanda yenilikleri, dijital araçların kullanımını ve diğer yenilikleri desteklemeye yönelik daha fazla yatırım yapılması, sağlık çıktılarında iyileşmelere yol açacak ve milyonlarca hayatı kurtaracaktır. Araştırma ve inovasyona yapılan yatırımlar, tüberküloz salgınını bitirme hedefine ulaşmayı hızlandırmak için hayati önem taşımaktadır.
Tüberküloz ile küresel mücadele kapsamında uygulanan etkin tanı ve tedavi programları sayesinde 2000-2022 yılları arasında 75 milyon hayat kurtarılmıştır. 2022 yılında, dünyada 10,6 milyon yeni tüberküloz hastası ortaya çıkmıştır ve 1,3 milyon kişi tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Tüberküloz, bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan ölüm sebepleri arasında COVID-19 hastalığından sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Tüberküloz ile küresel olarak mücadele edebilmek amacıyla; Birleşmiş Milletler, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden birini “2030 yılına kadar tüberküloz hastalığını sona erdirmek” olarak belirlemiş, DSÖ de Küresel Tüberkülozu Bitirme (End TB) Stratejisi çerçevesinde ülkemizi de kapsayan ‘DSÖ Avrupa Bölgesi Tüberküloz Eylem Planı 2016-2020’yi uygulamaya koymuştur. Bu eylem planının uygulanmasından elde edilen ilerlemelere ve öğrenilen derslere dayanarak 2022 yılında ‘DSÖ Avrupa Bölgesi Tüberküloz Eylem Planı 2023-2030’ uygulamaya konmuştur. Bu planın uygulanmasıyla DSÖ Avrupa Bölgesi’nde 2015 yılı verilerine göre, tüberküloz sıklığının %80, tüberküloz ölümlerinin ise %90 oranında azaltılması hedeflenmektedir.
Tüberküloz eliminasyon programı kapsamında ise 2050 yılına kadar dünyada tüberküloz sıklığının (insidans) 1/1.000.000’in altına düşürülmesi hedeflenmektedir. DSÖ ülkelerin kontrol programlarını tüberküloz eliminasyonunu hedefleyecek şekilde düzenlemelerini önermektedir.
Ülkemiz, Tüberkülozu Bitirme Stratejisini benimsemiş olup uzun yıllardır başarıyla yürüttüğü “Ulusal Tüberküloz Kontrol Programını” küresel hedefler doğrultusunda güncelleyerek uygulamaya devam etmektedir ve TB eliminasyon fazında olan ülkeler içerisinde yer almaktadır.
Ülkemizde başarı ile yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı sayesinde hasta sayısında azalma gözlenmektedir. 2005 yılında 20.535 olan TB hasta sayısı 2022 yılında 9851’e, hastalık insidansı ise yüz binde 29,4’den yüz binde 11,4’e düşmüştür.
Tüberküloz, çoğunlukla akciğerler olmak üzere tüm organ ve dokuları tutabilen, önlenebilir ve tedavi edilebilir bulaşıcı bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilir (%50). DSÖ tarafından önerilen ilaçların (çoklu ilaçlar) düzenli kullanılması halinde tüberkülozlu kişilerin yaklaşık %85'i tedavi edilebilmektedir.
Tüberküloz hastalığı gelişiminde riskli gruplar; 5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar, HIV enfeksiyonu olan kişiler, bağışıklığı baskılayan tedavi alan kişiler, silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri olanlar, sigara içenler, ilaç bağımlılığı olanlar ya da alkol kullananlardır.
Ülkemizde tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarımız tarafından ücretsiz olarak sunulmaktadır. Tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan, latent tüberküloz enfeksiyonu olan kişiler ve temaslılara yönelik koruyucu tedavide kullanılan tüm ilaçlar Bakanlığımız tarafından temin edilerek vatandaşlarımıza ücretsiz olarak ulaştırılmaktadır. Koruyucu bir diğer önlem olan BCG aşı uygulaması da Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında doğumdan sonra iki ayını dolduran bebeklere ücretsiz olarak yapılmaktadır. Dirençli tüberküloz hastalarının tedavileri Ankara, İzmir ve İstanbul’da bulunan dört referans hastane tarafından yapılmaktadır. Ayrıca ülkemizde bulunan yabancı ülke doğumlu tüberküloz hastaları içinde tanı, tedavi, takip hizmetleri ücretsiz olarak sağlanmaktadır.
Hastaların tedavisini düzenli olarak sürdürmek ve tamamlanmasını sağlamak amacıyla 2006 yılından beri ülkemizde, DSÖ tarafından iyi uygulama örneği olarak kabul edilen Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır.
Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde de tedavi ve kontrollerini düzenli olarak yaptıran, ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına 2018 yılından beri, DSÖ tarafından iyi uygulama örneği olarak kabul edilen aylık şartlı nakdi sosyal yardım yapılmaktadır.
- Bebeklere BCG aşısının zamanında yaptırılması,
- Bireysel ve toplumsal hijyen kurallarına uyulması,
- Öksürürken, aksırırken ağzın mendille veya kol ile kapatılması,
- Sık sık ellerin yıkanması,
- Bulunulan ortamın sık sık havalandırılması,
- Dengeli ve düzenli beslenme,
- Sigara içilmemesi ve içilen yerde bulunulmaması,
- Uzun süreli öksürük ya da tüberküloz hastası ile temas edilmesi durumunda, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi,
- Tüberküloz hastası ve temaslılarının ilaçlarını zamanında, düzenli ve yeterli süre kullanmaları,
Tüberküloz bulaşının, hastalık gelişiminin önlenmesinde ve tüberküloz hastalığı ile mücadelede oldukça önemlidir.
Geldiğimiz süreçte, politik bir kararlılıkla yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programımızın nihai hedefi ‘VEREMSİZ BİR TÜRKİYE’ dir.