1-30 KASIM AKCİĞER KANSERİ FARKINDALIK AYI
Akciğer kanseri dünya genelinde erkeklerde en sık görülen kanser iken, kadınlarda ise ikinci sırada yer almaktadır. Gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedeni de akciğer kanseridir. GLOBOCAN verilerine göre 2022 yılında, dünyada yaklaşık 2.5 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı ve bu hastalığa bağlı 1.8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Ülkemizde, erkeklerde trakea, bronş ve akciğer kanseri en sık izlenen kanserler arasında ilk sırada yer alırken, kadınlarda ise en sık görülen kanserler arasında beşinci sırada yer almaktadır. En son verilere göre ülkemizde bir yıl içerisinde yaklaşık 31 bin kişi akciğer kanseri teşhisi almış, 25 bin kişi bu nedenle hayatını kaybetmiştir.
Akciğer Kanseri Risk Faktörleri
Akciğer kanserinde en önemli risk faktörü olarak karşımıza tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı gelmektedir. Ülkemiz verileri ile yapılan bir çalışma neticesinde akciğer kanseri için tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen oran erkeklerde %89,9 kadınlarda ise %43 olarak belirlenmiştir. Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu söylenebilir. Nitekim, yapılan çalışmalara göre tütün ve tütün ürünü tüketimindeki azalmayla akciğer kanseri görülme sıklığı da azalmaktadır. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında; akciğer kanseri yönünden aile öyküsünün varlığı, bazı vitaminler, mesleki (asbest, ağır metaller) ve çevresel risk faktörlerine maruziyet (hava kirliliği, pasif içicilik (sigara), radon), arsenik gibi endüstriyel ürünlere maruziyet, radyasyon maruziyeti, bazı organik kimyasallar, hava kirliliği, HIV enfeksiyonu ve tüberküloz yer almaktadır. Bu etkenlerden bir kısmı kaçınılabilir risk faktörleri (tütün ve tütün ürünleri kullanımı gibi) iken bazısı değiştirilemez risk faktörüdür (ailesel akciğer kanseri öyküsünün varlığı gibi).
Tüm bu sebeplerle akciğer kanserinde önleyici tedbirler ve tanının erken evrede yapılabilmesinin oldukça kritik önem taşıdığı anlaşılmaktadır.
DSÖ tarafından yayımlanan Akciğer Kanseri 2023 Raporu’nda, akciğer kanserinin önlenmesi programlarının, birincil ve ikincil koruma önlemlerini içermesi gerektiği belirtilmektedir.
Birincil koruma, risk azaltma ve sağlıklı davranışı teşvik etme yoluyla bir hastalığın ilk ortaya çıkışını önlemeyi amaçlar. Halk sağlığında bu önleyici tedbirler; sigarayı bırakmayı, dumansız ortamları teşvik etmeyi, etkili tütün kontrol politikaları uygulamayı, mesleki tehlikeleri ele almayı ve hava kirliliği seviyelerini azaltmayı içerir. Tüm dünyada başarı örneği olarak öne çıkan “Ulusal Tütün Kontrol Programımız” bu doğrultuda hazırlanmış olup toplumdaki tüm bireyleri tütün ve tütün ürünlerinin sağlık, ekonomi, çevre ve sosyal zararlarından korumayı amaçlamaktadır. Tütün ve tütün ürünlerini kullanmamak, pasif içicilikten kaçınmak akciğer kanseri riskini azaltmanın en iyi yolu olmakla birlikte düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve çevresel risk faktörlerine maruz kalmayı en aza indirme dahil olmak üzere sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemek ve savunmak kanseri önlemenin önem arz eden stratejileri arasında yer almaktadır.
Akciğer kanseri için ikincil koruma, hastalığı, erken evrelerinde, semptomlar ortaya çıkmadan önce tespit etmeyi amaçlayan ve yüksek riskli bireyler için endike olabilen tarama yöntemlerini içerir. Bu popülasyonda erken teşhis, başarılı tedavi şansını önemli ölçüde artırabilir ve sonuçları iyileştirebilir. Bu kapsamda, ülkemizde “Akciğer Kanseri Tarama Programı” yürütülmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Akciğer Kanseri Belirtileri
Akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için genellikle birkaç yıl geçer ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Belirtiler, tümörün akciğer içindeki yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Bu bağlamda en sık gözlenen belirtiler;
- Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük,
- Öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak,
- Derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı,
- İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı,
- Ses kısıklığı,
- Nefes darlığı,
- Sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonlardır.
Akciğer Kanserinin Tanı ve Tedavisi
Akciğer kanserinin tanı ve evrelemeye yönelik testleri genellikle aynı zaman diliminde yapılır. Akciğer kanseri için tanı yöntemleri arasında fizik muayene, görüntüleme (Akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi taramaları ve manyetik rezonans görüntüleme gibi), bronkoskopi (İnce bükülebilir bir tüple hastanın akciğerine ulaşılarak incelenmesi), histopatoloji (hastalıklı dokunun histolojik incelenmesinde uzmanlaşan patoloji dalı) incelemesi için doku örneği alınması (biyopsi) yöntemleri yer almaktadır. Tedavi kararı kişiden kişiye farklılaşmakla birlikte; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi, immunoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Sonuç olarak akciğer kanseri farkındalık ayı vesilesiyle akciğer kanserinin bir adım önünde olmaları ve sağlıklarını korumaları amacıyla toplumumuz tütün ve tütün ürünlerini kullanmamaya ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeye davet edilmektedir.